pazartesi sınava girdik, the sınav. o kadar insanı alacak sınıf olmadığı için spor salonunda yaptılar, kimseyi dışarı çıkarmadılar, masaya kalemden başka bişey koydurmadılar. öss'den daha korkunçtu ve benim kafam titremeye başladı sınavdan yarım saat önce her zaman olduğu gibi. tirtirtir durduramadım, yazık sınıf arkadaşlarım sakinleştirmeye çalıştı. gaz verdiler son 10 dakika. zaten insanların kendi paniklerini bu şekilde sabote ederek hayatta kalıyorum sanırım.
neyse girdik sınava, her konudan 1-2 soru çıkacak diye hepimiz biliyorduk zaten, ona göre hazırlanmıştık. genelde o sene olan olayları teoriye bağlatan sorular sorduklarını da tahmin etmiştik dolayısıyla beklediğimiz bi kaç ana tema vardı; arap baharı, libya, londra ayaklanması, ingiliz grevi, bin ladin, vs.
hatta bin ladin sorusunu o kadar bekliyodum ki o kadar olur yani, rüyalarıma gireyise kadar çalıştım.
sora sora "bin ladin'in bağımsız şekilde yargılanmayıp öldürülmesi iyi mi kötü mü oldu?" diye sordular. fak yu diyerek geçtim soruyu, 2-3 sayfalık cevap veremeyeceğim kadar götten bir soru olduğunu düşünerek. toplam 3 soru cevaplamam gerekiyordu; askeri müdahale sorusu gördüm hah dedim bunu alayım, bi de counter-insurgency, taliban filan hah dedim bunu da alayım. sonra sayfanın en altında son soruyu gördüm; libya! kalkıp elvis dansı yapmak istedim mutluluktan çünkü final essay'ini de aynı konuda yazıyorum hemen hemen, durumu biliyorum. sonra soruyu okudum:
does 2011 NATO intervention in Libya vindicate the concept of "responsibility to protect"?
gözlerim sadece nato, libya, responsibility to protect'i gördü; vuhu tamam dedim. önce ilk iki soruyu cevapladım, libya'yı sona bıraktım bir tabak sufleymişçesine. sonra geçtim libya sorusuna, dedim soruyu bi daha tam okuyayım. baktım baktım sonra gözlerim donuklaştı. vindicate ne demek? kelime kafamın içinde yankılandı yankılandı. hasktir dedim aferin zeynep tam bir gerizekalısın. bildiğim hiç bir kelimeye de benzemiyor, hiç bir anlam çıkaramıyorum kafayı yiyeceğim. bir 15 dakika beynimle boğuştuktan sonra eeeeh cevaplarım yine de ben bu soruyu dedim ve cevapladım da. soruyu cevaplarkenki adrenalimin köpekbalığıyla boğuşan birininki kadar yüksek olduğunu tahmin ediyorum. cevaplamayı bitirdiğimde de kafatasımın içinde rüzgarlar esiyodu.
çıktım dışarı insanlara ağladım vindicate ne demek ne demek bu ne demek diye. büyük çoğunluk ben de bilmiyorum dedikten sonra en son kanadalı kız bişeyler söyledi ama beynim almadı da o anda. sadece ahıııhiğoü gibi sesler çıkarıyodum. sonra sara'lar gelip "ay ne fena oldu kelimeyi mi bilmiyodun, biz de cevaplamadık vindicate ne diye anlamayınca" dediler. "yööö ben cevapladım" diyince önce bi sessizlik oldu, sara kaşlarını kaldırdı sonra sınıfın akıllısı chris "çok badass bi hareket olmuş bu yalnız" dedi. ve işte o an kendimi pencereden atmak istedim, chris bunu diyene kadar tam olarak gerizekalılığımın derecesini kavrayamamıştım, yea olur bence bu cevap diyodum ama o tepkilerden sonra anladım ki baya malım.
korkumdan hala sözlüğe bakamıyorum. allah yardımcım olsun.