26 Mayıs 2012 Cumartesi

birikiüç

iskandinav bi kitapta vardı kitabın kahramanı oğlan o gün gördüğü şeyleri sıralıyordu (oha kitabı tamamen unuttum yalnız, fermina daza hatırlar şimdi), ben de öyle yapayım geçen haftadan başlayarak:

1- güneş. burda hava bir anda 12'den 25'e yükseldi, kimse ne olduğunu anlamadı. devamlı güneş tepede. elimde yün çoraplarla kalakaldım. ablamın bana sevaptır diye her sene verdiği birkenstock'larını getirmişim iyi ki, hemen giydim. hava gece 10'da kararıyor, dünyamız sarsıldı biraz ama yine de mutluyum bu durumdan. 

2- porsuk. hayatımda ilk defa porsuk gördüm. sırf kuyruğu kıçı filan değil hem de baya bir bütün olarak porsuk. jack'in balkonunda gebelek gibi yatıp güneşte kavrulurken, önümüzden geçti, hem de ağır ağır. ilk ben gördüm, çünkü devamlı "yaşasın hayvan görcem" diye alert halinde olduğum için kürk görür görmez zıpladım fakat hayatımda daha önce hiç görmediğim için "bişey geçiyo bişey var" diye bağırınca bi süre herkes manasız baktı bana. benim anırmamla hayvan fiti fiti kaçmaya başladı; sonra diğerleri farketti ve porsuk olduğunu söyleyip acıdılar bana. heyecanım kursağımda kaldı derdim ama kalmadı, 2 saat porsuktan bahsettim. "nası gördük ama di mi" diye diye. 

3- iyi insan. alex, jack'in karşı komşusu, sevimli bi kız. AA madalyaları var 8 aydır ayık olduğu için, çılgın hayat filan. seviyoruz hepimiz. abisi ziyaretine gelmiş bu haftasonu için. iyi insan'ın sözlük karşılığı gibi bu abi. bir de komik. üstelik 38 yaşındaymış ama bir anda 20ye indi bizle beraber. herkesle tek tek ilgilendi, bira getirdi, kardeşini övdü devamlı alttan alttan, anlattığımız insanları görmemiş olmasına rağmen süper dedikodu çemberine dahil oldu. lütfen beni gelişmelerden haberdar edin dedi. hepimiz çok sevdik. 
bu iyi insan bana birini hatırlattı. zaten herkese hatırlatmış. seni seviyoz fermina daza.

4- house md'nin finali. valla ne yalan söyleyeyim ömür boyu devam eder dizi diye düşünüyodum hep. uplifting bi final olucak diyodu senaristler filan, hakkaten öyle oldu. ama house'da "OHA HANANI NOLÜYO NOLDU SİMDİ OHARE" diye izlediğim finaller olduğu için buna meh demek istiyorum. ama sanırım zaten böyle bişey yapmak istemişler, neşeli biten filan. eh olmuş. 
sonra hemen gece rüyamda hugh laurie gördüm tabi ki, boynuna sarılıp ağlıyodum. tam bir gerizekalıyım. 

5- ağlamak demişken, bugün de şu aşağıdakini gördüm. ağladım, durduramadım. fak yu hormonlar. benim gibi bitchface'i ne hallere getiriyosunuz. (diğer tanıdığım bitchface'lere armağanımdır video)





3 yorum:

  1. of ben bu klibi yeni seyrettim.
    Çok fenaymış. Sümüğüm akıyo

    YanıtlaSil
  2. ben de salya sümük oldum ne olduğunu anlamadan bi anda. fermina'nın henüz izlemediğini varsayıyorum hala sümükleri akmadıysa.

    YanıtlaSil
  3. şimdi seyrettim, burnum tıkandı ağlamaktan. sonra da kendimi düşündüm, kuyumcuda çot parmağıma takılan yüzüğü, kuyumcunun elinde kırmızı kurdeleyle kalakalmasını falan.
    kitap da naif.süper. yazarı norveçli, imzalatırsın onu da artık :)

    YanıtlaSil