6 Ocak 2012 Cuma

house

allam çalışmaktan o kadar sıkıldım ki kendimi kesmek istiyorum. o yüzden bi süre ilgisiz şeyler yapmaya karar verdim. yanımda oturan asyalı çocuk bi süredir kafası dimdik bi şekilde uyuyor, bunu nası başarıyolar hiç anlamış değilim. fotoğrafını çekip meşhur "kütüphanede uyuyan asyalı" blog'una göndermek istiyorum ama yanıma almamışım makinayı, yoksa kurtuluşu yoktu. çaktırmadan baktım bi takım management, marketing kitapları okuyor yazık, onun durumu benden de kötü.

sıkıntıdan bilgisayarımdaki dosyalarda gezinirken, dönemin son dersinde sara'yla çaktırmadan çektiğimiz fotoğrafı buldum. shane bizim bu dönemki hocamızdı, ve kızların her birinin kendisine aşık olmasının dışında bi de house md'ye benzemesi vardı. benim ilk derse yanımdaki isviçreli anakuzusuna (sonradan 28 yaşında olduğunu öğrendim anakuzusunun, ben de hayvanım) "oha ne kadar benziyo" di mi dememin, bi süre sonra sınıfın arkasından "house da bugün çok konuştu"larına dönüştüğünü görünce küçük çaplı bir zafer kazanmış gibi hissettim. nato'yla olan bağlantılarından dolayı, hocalar arasında "nato's bff" diye anılsa ve eski bir asker olsa da; gür sesi, elini masaya vurup konuşması, "bollocks, fok, shit"i bolca kullanması ve dediğin şeyler dünya saçması olsa bile kafasını sallayıp "evet çok haklısın" demesiyle hepimizin gönlünde taht kurdu, bütün kızların kalbini çaldı şeyn.


arkada duran mor kazaklı kız da macar ve konuşmaya başladı mı asla ama ASLA susmak bilmiyordu. allam lütfen bi daha beni o kızla aynı sınıfa koyma, nolursun, masaya çıkıp donumu indirip bağırarak britney spears şarkısı söyleyip kızın kafasına doğru uçan tekme attığımı düşünüyorum her konuşmaya başladığında. akıl sağlım neye uğradığını şaşırıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder